Herkes günlük hayat içerisinde çeşitli zorluklar ve sorunlarla karşılaştır. Yaşanan bu güçlükler bireyin kendisini mutsuz, çaresiz, endişeli vb. hissetmesine yol açar. Birey bu noktada çeşitli kaynaklarını (örn. geçmiş deneyimler, sosyal destek vs.) kullanarak yaşadığı sorunlar ve onun etkileriyle baş etmeye çalışır. Bu çaba sıklıkla başarıyla sonuçlanır, zamanın da geçmesiyle birlikte yaşanan olumsuz duygular şiddetini kaybeder ve en sonunda birey eski düzenine yeniden döner. Fakat bazen olayın etkisi ve şiddetini o kadar büyük olur ki kişinin baş etme becerileri bu durum karşısında yetersiz kalır. Kişiyi ruhsal olarak önemli ölçüde etkileyen, günlük hayatını sürdürmekte zorlanmasına neden olan, kendisine ve dünyaya bakışını değiştirebilecek nitelikteki olaylar “travmatik olay” olarak adlandırılırken, yaşanan bu olaya ilişkin kişilerin tepkileri ise “travmatik tepki” olarak adlandırılır. Bireysel farklılıklar nedeniyle herkeste aynı etkiyi yaratan bir travmatik olaylar listesi olmasa da bireylerin bedensel ve ruhsal bütünlüğüne tehdit oluşturan, dehşet ve çaresizlik hissetmesine neden olan çeşitli doğa olayları (örn. deprem, sel, yanardağ patlaması vs.), fiziksel ve cinsel saldırılar, kazalar (örn. trafik kazası, uçak veya tren kazası) gibi olaylar sıklıkla travma tepkileriyle sonuçlanır.
Travmatik olayların sonucunda bireylerin gösterdiği tepkiler açısından önemli farklılıklar olsa da yaygın olarak gözlenen bazı ortak belirtiler vardır. Aşağıda listelenen çeşitli belirtiler travmatik olayın hemen ardından ortaya çıkarlar ve bireyin günlük hayatını ciddi anlamda etkiler. Fakat bu tepkilerin bir hastalık belirtisi olmadığını, anormal duruma verilen normal tepkiler olduğunu ve insanların büyük bir çoğunluğunda (%85-90) zamanla kendiliğinden geçtiğini bilmek önemlidir. Nasıl ki fiziksel bir bağışıklık sistemimiz vardır ve bu da vücudumuza giren her mikrobun hastalık yaratmasını önler, benzer şekilde her travmatik yaşantı bireyin psikolojik bozukluk geliştirmesine neden olmaz.
Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan bireyler için travmatik olay genellikle hayatlarında bir dönüm noktası olarak görülür. Olayın ardından belirgin davranışsal, duygusal ve bilişsel (düşünce ve inançlar) değişiklikler olur. Özellikle bazı durumlarda bireylerin yaşayacakları psikolojik zorlukların şiddeti daha fazla olur. Kadınlarda, yaşlı ve çocuklarda, eğitim düzeyi düşük / ekonomik durumu kötü olanlarda, daha önce başka bir travmatik olay yaşamış olanlarda, olay öncesinde psikiyatrik bir bozukluğu olanlarda, sosyal destek kaynakları yetersiz olanlarda, olayın şiddetinin fazla olduğu durumlarda psikolojik bir rahatsızlık geliştirme riski fazladır. İnsanların %1-13’ü yaşamlarının bir döneminde TSSB tanısı alır.
Travmatik olayın yarattığı etkilerin tedavisinde birinci seçenekler psikoterapilerdir. Özellikle bilişsel davranışçı terapi ve göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme (EMDR) yöntemleri birçok bireyde belirgin bir iyileşme sağlamaktadır. Travmanın bilişsel davranışçı terapisinde öncelikle, danışana yaşadığı sorununun neden devam ettiği ve nasıl çözüleceği konusunda bir bilgilendirme yapılır. Ardından bireyin kaçındığı durumlara aşamaları bir şekilde maruz kalarak kaygısının azaltılması sağlanır. Bu aşamada nefes egzersizleri ve aşamalı kas gevşetme egzersizleri de sıklıkla kullanılmaktadır. Ayrıca travmatik olayla ilişkili çeşitli olumsuz düşünceler üzerinde çalışır. EMDR terapisinde ise yaşanan zorlukların travmatik olayın zihinsel olarak işlenememesinden kaynaklandığını düşünüldüğünden, çeşitli çift taraflı uyarımlarla (örneğin göz hareketleri) olayın yeniden işlenerek, olayla ilişkili uyumsuz inançların yerine daha daha işlevsel ve gerçekçi inançların yerleştirilmesi amaçlanır. Bir diğer seçenek olan ilaç tedavileri de çeşitli travmatik belirtilerin (örn. istemdışı düşünceler, kaygı, sinirlilik, depresif duygudurum) azaltılmasında yardımcı olabilir.
İnsanların büyük bir çoğunluğu hayatlarının bir döneminde en az bir travmatik deneyim yaşamaktadır. Bu da yakın çevremizdeki insanların da başına böyle bir durumun gelme ihtimalinin oldukça yüksek olduğu anlamına gelmektedir. Bu nedenle travmatik durumların ardından nasıl davranılacağını bilmek oldukça önemlidir. Çünkü travma yaşamış bireyin çevresindeki insanların tutum ve davranışları kişinin bu travmadan ne kadar etkileneceği ve psikolojik bir bozukluk geliştirip geliştirmeyeceği üzerinde çok önemli bir etkiye sahiptir. Basitleştirecek olursak-diğer faktörleri de unutmamak kaydıyla- çevredeki insanlar kişinin kısa sürede kendini toplamasına ve eski ruhsal durumuna dönmesine yardımcı olabileceği gibi, kişiyi psikolojik zorluklara yaşamaya da ilebilir. Aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurmak yararlı olabilir.
Aker, A. T., Taycan, O. ve Çelik, F. (2019). Travma ve stresörle ilişkili bozukluklar. Türk Psikiyatri Derneği Yayınları.
Briere, J. N. ve Scott, C. (2016). Travma terapisinin ilkeleri (Genç, B. D., çev). İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
Cantekin, D. (2020). Travma ile ilişkili bozukluklar. DSM-5’e göre anormal psikoloji içinde (s. 225-251). Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.
De Jongh, A., Amann, B. L., Hofmann, A., Farrell, D., & Lee, C. W. (2019). The status of EMDR therapy in the treatment of posttraumatic stress disorder 30 years after its introduction. Journal of EMDR Practice and Research, 13(4), 261-269.
Ehret, M. (2019). Treatment of posttraumatic stress disorder: Focus on pharmacotherapy. Mental Health Clinician, 9(6), 373-382. 10.9740/mhc.2019.11.373
Follette, V. M. ve Ruzek, J. I. (Eds.). (2006). Cognitive behavioral therapies for trauma. Guilford Press.
Hamblen, J. L., Norman, S. B., Sonis, J. H., Phelps, A. J., Bisson, J. I., Nunes, V. D., … & Schnurr, P. P. (2019). A guide to guidelines for the treatment of posttraumatic stress disorder in adults: An update. Psychotherapy, 56(3), 359-373. https://doi.org/10.1037/pst0000231
Herman, J. (2017). Travma ve iyileşme (Tosun, T., çev). Literatür Yayınları
Koenen, K. C., Ratanatharathorn, A., Ng, L., McLaughlin, K. A., Bromet, E. J., Stein, D. J., … & Kessler, R. (2017). Posttraumatic stress disorder in the world mental health surveys. Psychological medicine, 47(13), 2260-2274. https://doi.org/10.1017%2FS0033291717000708
Shapiro, F. (2016). Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme: temel prensipler, protokoller ve prosedürler (Şaşzade, M. ve Sansoy, I., çev.). Okuyanus Yayınları
Yüksel, Ş. ve Başterzi, A. D. (2021). Kitlesel travmalar ve afetlerde ruhsal hastalıkları önleme, müdahale ve sağaltım kılavuzu. Türk Psikiyatri Derneği Yayınları.