Beslenme ve Yeme Bozuklukları

     Beslenme tüm canlılar için olduğu gibi biz insanlar için de hayati öneme sahiptir. Hayatta kalabilmenin en temel koşulu vücudumuz için gerekli olarak besinleri tüketmektedir. Bu nedenle günümüzün önemli bir kısmını yemek yemeye ve bunların hazırlıklarına ayırırız. Sağlıklı bir yaşam için düzenli ve dengeli bir şekilde beslenmek oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra yemek, sadece hayatta kalmak için yaptığımız bir etkinlik olmanın çok ötesinde anlamlara da sahiptir. Örneği önemli bir haz kaynağıdır. Sevdiğimiz besinleri yer içerken zevk duyarız. Ayrıca yeme kültürümüz kimliğimizin önemli bir parçasıdır. Kim olduğumuzu tanımlarken, yediğimiz / yemediğimiz besinler ne olduğu önemli bir gösterge olabilir. Yeme davranışlarımızla doğrudan bağlantılı olan kilo durumumuz benlik saygımız üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bütün bu saydıklarımızın insan psikolojisiyle yakından bir ilişkisi vardır. Her ne kadar doğal bir süreç olsa da bazen beslenme ve yeme davranışlarında sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sorunların en yaygın olanlarını bu yazıda inceleyeceğiz.

Bulimiya Nervoza
Yeme bozukluklarının en yaygın olarak görülen türlerinden birisi Bulimiya Nervozadır. Bu bozukluğun 3 temel belirtisi vardır: Tıkınırcasına yeme nöbetleri, ödünleyici davranışlar ve benlik algısında bozulma.

Tıkınırcasına yeme atakları bireyin, ortalama bir insanın yiyebileceğinden belirgin bir şekilde çok miktardaki yiyeceği (örn. 5 tabak makarna, 5 tane hamburger vs.), çok kısa bir süre içerisinde (örn. iki saat içerisinde) tüketmesi durumudur. Bu tıkınırcasına yeme atakları esnasında kişi yeme davranışı üzerindeki kontrolünü kaybettiği hissine kapılır. Kişinin kendi isteğiyle ve uzun zamana yayılarak fazla miktarda yemesi tıkınırcasına yeme olarak adlandırılmaz.
Birey sık sık tıkınırcasına yeme atakları yaşadığı için kilo almayı engelleyebilmek adına çeşitli ödünleyici davranışlar sergiler. Kendini kusturma, aşırı spor yapma, uzun süre hiçbir şey yememe, idrar söktürücü veya ishal yapıcı ilaçları uygunsuz kullanma gibi davranışlar örnek olarak verilebilir.

Kişinin kendine yönelik değerlendirmeleri büyük ölçüde beden biçimi ve ağırlığına dayanır. Dış görünüşü, ne kadar değerli, sevilebilir, yeterli bir insan olduğunun en büyük kıstası olarak kabul edilir. Bu nedenle kişin nasıl göründüğü nasıl bir insan olduğunun en büyük göstergesi haline gelir.

Bulimiya nervoza sorunundan muzdarip kişiler, yaşadıkları zorluklar nedeniyle sıklıkla yoğun bir utanç hissederler. Bu nedenle tıkınırcasına yeme atakları ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan ödünleyici davranışları diğer insanların olmadığı ortamlarda gerçekleştirirler ve genellikle yaşadıkları zorluklardan diğer insanlara bahsetmezler. En yaygın ödünleyici davranış olan kendini kusturma, diş minesi problemlerine, tükürük bezlerinin şişmesine, boğazda yaralar oluşmasına neden olabilir. Ödünleyici davranışları nedeniyle genellikle bulimiya nervoza hastaları normal kilo aralığındadırlar. Özellikle zorlu yaşam olayları ve yarattığı stres, hastalığın belirtilerinin tetiklenmesine neden olabilir.

Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu
Tıkınırcasına yeme bozukluğu olanlar, bulimiya nervoza hastaları gibi sık sık yeme atakları yaşarlar. Yeme davranışları üzerindeki kontrol duygularını yitirerek kısa bir süre içerisinde çok miktarda besin tüketirler. Fakat Bulimiya nervozadan farklı olarak, bu yeme ataklarının ardından herhangi bir ödünleyici davranışlarda bulunmazlar. Ayrıca tıkınma ataklarında sıklıkla yüksek kalorili besinler tercih edilir. Bu nedenle genellikle kiloları ortalamanın üzerindedir. Tıkınırcasına yeme bozukluğu olanların, sağlıklı insanlarla karşılaştırıldığında obez olma riski yaklaşık olarak 3-6 kat daha fazladır.

Anoreksiya Nervoza
Anoreksiya nervoza en zorlu ve tehlikeli psikolojik sorunlardan birisidir. Bireyin sadece ruhsal olarak etkilemekle kalmaz aynı zamanda fiziksel sorunlar yaşamasına ve hatta kimi ağır durumlarda ölüme kadar götürebilir.
Anoreksiya Nervozanın en temel belirtisi bireyin belirgin bir şekilde normalden düşük kiloya sahip olmasıdır. Birey kasıtlı olarak günlük tükettiği kaloriyi kısıtlar ve bu da sağlığını tehdit edecek düzeyde kilo vermesine neden olur. Kişinin kilosunun düşük olması iştahsızlık veya başka bir fiziksel hastalıktan kaynaklanmaz. Anoksiya nervozalı bireylerin genellikle iştahlarında herhangi bir sorun yoktur ve zihinleri yemekle fazlasıyla meşgul olur.
Hastalığın bir diğer önemli belirtisi kilo almaktan aşısı korku duymadır. Bu korku nedeniyle günlük alınan kalori ciddi miktarda kısıtlanır ve bazı durumlarda buna çeşitli ödünleyici davranışlar (örn. kendini kusturma, aşırı egzersiz) eşlik edebilir. Bu yöntemler aracılığıyla birey, kilosunu olabildiğince düşük tutmaya çabalar
Birey dış görüşünü ve ağırlığını sağlıklı ve gerçekçi bir şekilde değerlendiremez. Kendisine yönelik değerlendirmeleri dış görünüşünden önemli ölçüde etkilenir ve belirgin bir şekilde zayıf olmasına rağmen kendisini kilolu olarak değerlendirebilir.

Genel değerlendirme

Yeme bozuklukları genellikle ergenlik döneminde başlayan ve bireyin hayatının birçok alanında zorluklar yaşamasına neden olan önemli bir sorundur. Gerçekleştirilen yaygınlık araştırmaları insanların yaklaşık %2-3’nün hayatlarının bir döneminde bir yeme bozukluğu tanısı aldığını göstermektedir. Yaygınlık oranları açısından cinsiyetler arasında önemli bir farklılık vardır ve kadınlarda çok daha yaygın olarak görülür. Özellikle dış görünüşün önemli olduğu bazı meslekler (örn. dansçılar, mankenler vs.) yeme bozuklukları için risk oluşturur. Bireyler yaşadıkları belirtilerden utandıkları için profesyonel yardım almak konusunda isteksiz olabilirler. Bu da sorunun çözümünü zorlaştırır ve uzun yıllar boyunca hastalığın devam etmesine neden olur. Yeme bozukluğuna sıklıkla depresyon, kaygı ve madde kullanım bozuklukları da eşlik ettiğinden bireyin yaşadığı sıkıntılar bir kat daha artar. Neyse ki yeme bozukluklarının tedavisi mümkündür. Geliştirilen çeşitli psikoterapi yöntemler ve ilaçlar sayesinde bireyler yeme davranışları üzerinde kontrollerini geri kazanarak, ödünleyici davranışlarını azaltarak ve bu sorunlarla ilişkili işlevsel olmayan bakış açılarını değiştirerek yaşadıkları belirtilerden önemli ölçüde kurtulabilirler.

Kaynaklar

Akkuş, K. (2023). Kilonun psikolojisi: kilo sorununa psikolojik yaklaşım

American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). American Psychiatric Publishing.

Crow, S. J. (2019). Pharmacologic treatment of eating disorders. Psychiatric Clinics, 42(2), 253-262. 10.1016/j.psc.2019.01.007

Dönmez, A. (2021). Yeme bozukluğunun üstesinden gelmek: Kendi kendine yardım kitabı. İstanbul: Epsilon Yayınları.

Ergüney Okumuş, F. E. (2020). Yeme bozuklukları. DSM-5’e göre anormal psikoloji içinde (s. 319-368). Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.

Fairburn, C. G. (2020). Aşırı yemeyi yenmek: Kanıtlanmış kendini durdurma rehberi (Z. Karabuda ve G. Tezcan, Çev.) (2.baskı). İstanbul: Psikonet Yayınları. (Orijinal çalışma basım tarihi 2013).

Fairburn, C. G. (2021). Yeme bozuklukları ve bilişsel davranışçı terapi: Değerlendirme ve tedavi (B. Sevim ve G. Tezcan, Çev.) (3.baskı). İstanbul: Psikonet Yayınları. (Orijinal çalışma basım tarihi 2008).

Pırıldar, Ş. (2013). Yeme bozukluklarında tanı ve sınıflandırma. Yeme bozuklukları ve obezite: Tanı ve tedavi kitabı içinde (s. 89-96). Ankara: Türk Psikiyatri Derneği Yayınları

Görgülü, Y. (2013). Yeme bozukluklarında tanı ve sınıflandırma. Yeme bozuklukları ve obezite: Tanı ve tedavi kitabı içinde (s. 10-27). Ankara: Türk Psikiyatri Derneği Yayınları

Kessler, R. C., Berglund, P. A., Chiu, W. T., Deitz, A. C., Hudson, J. I., Shahly, V., … ve Xavier, M. (2013). The prevalence and correlates of binge eating disorder in the World Health Organization World Mental Health Surveys. Biological psychiatry, 73(9), 904-914. https://doi.org/10.1016/j.biopsych.2012.11.020

Monteleone, A. M., Pellegrino, F., Croatto, G., Carfagno, M., Hilbert, A., Treasure, J., … & Solmi, M. (2022). Treatment of eating disorders: A systematic meta-review of meta-analyses and network meta-analyses. Neuroscience & Biobehavioral Reviews, 104857.

Qian, J., Wu, Y., Liu, F., Zhu, Y., Jin, H., Zhang, H., … & Yu, D. (2022). An update on the prevalence of eating disorders in the general population: a systematic review and meta-analysis. Eating and Weight Disorders-Studies on Anorexia, Bulimia and Obesity, 27(2), 415-428. 10.1007/s40519-021-01162-z

Smink, F. R., Van Hoeken, D., & Hoek, H. W. (2012). Epidemiology of eating disorders: incidence, prevalence and mortality rates. Current psychiatry reports, 14(4), 406-414. https://doi.org/10.1007%2Fs11920-012-0282-y

Scroll to Top