Depresyon, artık gündelik dile yerleşmiş ve neredeyse herkesin bir şekilde fikrinin olduğu konu haline gelmiştir. İnsanlar yaşadıkları çeşitli zorlukları tarif ederken sıklıkla “bu aralar depresyondayım”, “son zamanlarda depresif” hissediyorum gibi ifadeler kullanmaktadırlar. Her ne kadar depresyon olumsuz duygularla karakterize bir sorun olsa da “kötü hissetmek” ten çok daha fazlasıdır. Bu yazıda depresyonun ne olduğu, ne olmadığı, risk faktörleri ve tedavisi konusunda yapılan bilimsel araştırmaların sonuçlarını kısaca özetleyeceğiz
Depresyon nedir?
Depresyon, her şeyden önce bir ruhsal hastalıktır. Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan ve tüm dünyada ruh sağlığı uzmanları tarafından kullanılan “Ruhsal bozuklukların tanımsal ve sayımsal el kitabı”nda bir tanı olarak yer almaktadır. Aslında tek bir bozukluktan ziyade birbirine oldukça benzeyen fakat bazı yönlerden ayrışan farklı depresyon bozuklukları bulunur. Temel belirtileri şunlardır:
Depresyon ne değildir?
Kendisini kötü hisseden her insan depresyonda değildir. Olumlu duygular gibi olumsuz duygular da yaşamın bir parçasıdır ve herkes zaman zaman çeşitli şekilde bu duyguları deneyimler. İstenmeyen bir olayın ardından hepimiz belli miktarda kendimizi kötü hissederiz fakat zaman geçtikte bu duygular giderek azalır. Böyle durumlarda yaşanılan sıkıntı, hayatımızı bütünüyle etkisi altına almaz ve hayatımızı sürdürmemize çok fazla engel olmaz. Ayrıca yaşanılan olay ile hissedilen duygunun şiddeti arasındaki orantı da önemlidir. Örneğin çok sevdiğimiz birinin kaybının ardından, yas sürecindeki çeşitli belirtiler (örn. yoğun üzüntü, uyku ve iştah sorunları, hiçbir şeyden zevk alamama vs.) depresyona oldukça benzer. Fakat yas sürecinde ortaya çıkan bu belirtiler, son derece normal ve sağlıklı tepkilerdir. Çoğu durumda herhangi bir profesyonel destek almadan kendiliğinden ortadan kalkar.
Depresyonun yaygınlığı nedir?
Depresyon kimi zaman “ruhsal hastalıkların gribi” olarak adlandırılır. Bu ifadeyle kastedilen çok yaygın bir şekilde görüldüğüdür. Depresyonun yaşam boyu yaygınlık oranı yaklaşık %20’dir. Bu da insanların 5’te 1’nin hayatlarının bir döneminde depresyon tanısı aldığı anlamına gelmektedir. Genellikle 20’li yaşlarda ortaya çıkar ve kadınlarda daha yaygın olarak görülür. Bazı durumlarda başka psikolojik sorunların (Örn. yeme bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu, sosyal kaygı bozukluğu vs.) bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir.
Ne yazık ki depresyon çeşitli dönemlerde tekrarlama eğilimdedir. Daha açık bir ifadeyle depresyon tanısı alanların ilerleyen yıllarda tekrar aynı sorunu yaşama ihtimali yüksektir.
Depresyon için risk faktörleri
Çok yaygın bir sorun olmasına ve herkesin hayatının bir döneminde depresyon geçirebilme ihtimalinin olmasına rağmen, bazı insanlar depresyon açısından daha yüksek risk altındadır. Araştırmalarda depresyonun ortaya çıkma olasılığını arttıran çeşitli risk faktörleri tanımlanmıştır. Bu faktörler kişinin hayatında ne kadar çoksa, depresyona girme ihtimalini de o kadar yüksektir.
Depresyonun tedavisi
Depresyon kişinin hayatının birçok alanında ciddi derecede bozulma yol açmasına rağmen, neyse ki depresyonun tedavisinde etkili olduğu gösterilmiş çeşitli uygulamalar geliştirilmiştir. Bunlar arasında ilaçlar, psikoterapiler, fiziksel aktivite, ışık tedavisini sayabiliriz.
İlaç tedavisi: Depresyonda en sık kullanılanın tedavi yöntemlerinden birisi ilaçlardır. Depresif belirtilerin azaltılmasında etkili olduğu kanıtlamış çeşitli ilaçlar bulunmaktadır. Oldukça ucuz olmasının yanında, bu ilaçların çok büyük bir kısmı bağımlılık yapmaz ve ciddi yan etkileri yoktur. Ortaya çıkan çeşitli yan etkiler genellikle tahammül edilebilir düzeydedir ve zamanla ortadan kalkar. Kimi hastalarda bazı ilaçlar etkisiz olabilir veya yan etkileri daha şiddetli olabilir. Böyle bir durumda doktorunuz ilacınızı değiştirebilir veya dozunu tekrar düzenleyebilir. Fakat her ilaç tedavisinde olduğu gibi, antidepresanların kullanımında da mutlaka bir uzman hekime başvurulmalı ve önerilen şekilde ve sürede ilaç kullanılmalıdır. İlaç tedavisi için bir psikiyatri uzmanına başvurabilirsiniz.
Psikoterapiler: Depresyonda etkili olduğu gösterilmiş bir diğer tedavi türü de psikoterapilerdir. Çok farklı terapi yaklaşımları ve yöntemleri olmakla birlikte, üzerinde en fazla araştırma yürütülen yaklaşım bilişsel davranışçı terapidir. Bu yaklaşımda; bireyin duygu, düşünce ve davranışları üzerinde çalışılarak depresyon belirtilerinin azaltılması amaçlanır. Yapılan araştırmalar bilişsel davranışçı terapinin en az ilaçlar kadar etkili olduğu ve uzun vadede tekrar hastalığın ortaya çıkma riskinin azalttığını göstermektedir. Bunun en temel sebebi psikoterapilerde danışanların depresyon hakkında bilgilendirilmeleri ve bu sorunla baş edebilmekte yardımcı olacak çeşitli teknik ve uygulamaları öğrenmeleridir. Böylelikle birçok insan yaşadıkları sorunlarla daha etkili bir şekilde başa çıkabilmekte ve bu da gelecekte depresyona yakalanma riskini azaltmaktadır. Ayrıca psikoterapiler, ilaç tedavisi alınmasına da engel değildir. Birçok durumda psikoterapi alan hastaların aynı zamanda ilaç da kullanması tedavi sonuçlarını olumlu yönde etkilemektedir.
Elektrokonvulsif Terapi: Şiddetli depresyon belirtileri gösteren, kendine zarar verme riski yüksek olan ve diğer tedavilerin (ilaç veya psikoterapi) etkisiz kaldığı durumda uygulanan bir tedavi şeklidir. Hasta genel anesteziyle uyutulduktan sonra beyne kısa süreli elektrik akımı verilmektedir. Birkaç hafta içerisinde 5-10 seanslık oturumlar halinde uygulanır. Yapılan kapsamlı araştırmalar depresif belirtilerin azaltılmasında etkili olduğunu göstermektedir. Fakat uygulama sonrasında bellekte bazı sorunlar, kas ağrısı ve halsizlik gibi yan etkiler ortaya çıkabilmektedir.
Parlak ışık terapisi (fototerapi): Özellikle mevsimsel depresyonlarda (kişinin depresyon belirtileri düzenli bir şekilde bazı mevsimlerde şiddetlenirken, başka mevsimlerde yatışır veya ortadan kalkar) uzun zamandır kullanılan bu yöntemde; hasta parmak bir ışığın önünde belirli bir süre oturmaktadır. Genellikle tedavi süresi 1 haftayla sınırlıyken, daha şiddetli vakalarda bu süre 2-3 haftayı bulabilir. Tedavi başladıktan birkaç gün sonra belirtilerde düzelme başlar. Yapılan çok sayıda araştırma mevsimsel depresyona ek olarak, mevsimsel olmayan depresyonlarda da olukça etkili bir yöntem olduğunu göstermektedir. Özellikle gebelik ve emzirme gibi ilaç kullanımının sınırlanabildiği durumlarda bir tedavi seçeneği olarak uygulanabilir.
Kaynaklar
Al-Karawi, D., & Jubair, L. (2016). Bright light therapy for nonseasonal depression: meta-analysis of clinical trials. Journal of affective disorders, 198, 64-71.
American Psychiatric Association. (2015). Depressive Disorders: DSM-5® Selections. American Psychiatric Publication.
Auerbach, R. P., Mortier, P., Bruffaerts, R., Alonso, J., Benjet, C., Cuijpers, P., … & Kessler, R. C. (2018). WHO world mental health surveys international college student project: prevalence and distribution of mental disorders. Journal of abnormal psychology, 127(7), 623.
Aykut, D. S., Arslan, F. C., Karagüzel, E. Ö., Selçuk, E., Uysal, S., & Tiryaki, A. (2017). Bir üniversite hastanesi psikiyatri kliniğindeki elektrokonvulsif tedavi uygulamalarına genel bakış. Klinik Psikiyatri, 20, 114-120.
A., & Kaess, M. (2016). Associations between depression and specific childhood experiences of abuse and neglect: A meta-analysis. Journal of affective disorders, 190, 47-55.
Bahji, A., Hawken, E. R., Sepehry, A. A., Cabrera, C. A., & Vazquez, G. (2019). ECT beyond unipolar major depression: systematic review and meta‐analysis of electroconvulsive therapy in bipolar depression. Acta Psychiatrica Scandinavica, 139(3), 214-226.
Cuijpers, P., Noma, H., Karyotaki, E., Vinkers, C. H., Cipriani, A., & Furukawa, T. A. (2020). A network meta‐analysis of the effects of psychotherapies, pharmacotherapies and their combination in the treatment of adult depression. World Psychiatry, 19(1), 92-107.
Domènech-Abella, J., Mundó, J., Leonardi, M., Chatterji, S., Tobiasz-Adamczyk, B., Koskinen, S., … & Haro, J. M. (2018). The association between socioeconomic status and depression among older adults in Finland, Poland and Spain: A comparative cross-sectional study of distinct measures and pathways. Journal of affective disorders, 241, 311-318.
Infurna, M. R., Reichl, C., Parzer, P., Schimmenti, A., Bifulco,
Kring, A. M., Johnson, S. L., Davison, G. ve Neale, J. (2017). Anormal Psikolojisi (çev ed. M. Şahin). Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık.
Nelson, J., Klumparendt, A., Doebler, P., & Ehring, T. (2017). Childhood maltreatment and characteristics of adult depression: meta-analysis. The British Journal of Psychiatry, 210(2), 96-104.
Solmi, M., Radua, J., Olivola, M., Croce, E., Soardo, L., de Pablo, G. S., … & Fusar-Poli, P. (2021). Age at onset of mental disorders worldwide: large-scale meta-analysis of 192 epidemiological studies. Molecular psychiatry, 1-15.
Özdemir, P. G., Yilmaz, E., Selvi, Y., & Boysan, M. (2017). Psikiyatride Parlak Işık Tedavisi. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 9(2), 177-188.
Perera, S., Eisen, R., Bhatt, M., Bhatnagar, N., de Souza, R.,
Thabane, L., & Samaan, Z. (2016). Light therapy for non-seasonal depression: systematic review and meta-analysis. BJPsych open, 2(2), 116-126.
Tao, L., Jiang, R., Zhang, K., Qian, Z., Chen, P., Lv, Y., & Yao, Y. (2020). Light therapy in non-seasonal depression: An update meta-analysis. Psychiatry Research, 291, 113247.
Tuna, E. ve Öncül-Demir, Ö. (2020). DSM-5’e göre anormal psikoloji. Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık
Vittengl, J. R., Clark, L. A., Dunn, T. W., & Jarrett, R. B. (2007). Reducing relapse and recurrence in unipolar depression: a comparative meta-analysis of cognitive-behavioral therapy’s effects. Journal of consulting and clinical psychology, 75(3), 475.
Wang, J. L., Schmitz, N., & Dewa, C. S. (2010). Socioeconomic status and the risk of major depression: the Canadian National Population Health Survey. Journal of Epidemiology & Community Health, 64(5), 447-452.
World Health Organization. Depression. https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/depression
Zhang, Z., Zhang, L., Zhang, G., Jin, J., & Zheng, Z. (2018). The effect of CBT and its modifications for relapse prevention in major depressive disorder: a systematic review and meta-analysis. BMC psychiatry, 18(1), 1-14.